Çocuk Resimlerinde Avrupa Birliği Algısı

Aslı'nın Resmi

 

Resimsel anlatımlarında ulaşımdaki değişimlere ilişkin Aslı, tren, uçak ve insanları betimlediği resmini “ulaşımda daha bi ilerleme, bu tür hızlı trenler çoğalacak…çocukların kaldırımlarda sokaklarda daha rahat oyun oynayabilecekleri yerler olacak. Mesela genellikle çimlerde oynuyolar, kapıcılar da kızıyo çimlerde oynamayın diye. Çocuklar da kaldırımlarda oynayamadıkları için hiç oynuyamıyolar (St. 87-91)” biçiminde görüş belirtmiştir. Arda, istediğimiz zaman yurt dışına gidebilicez (St. 54)” sözleriyle görüşünü dile getirirken, teknolojinin gelişimiyle birlikte uçan arabaların kullanıldığını ifade eden Sinem resmini, “burada araba var, çok dikkatli sürülüyo, kazalar az oluyo (St. 11)” biçiminde açıklamıştır. Avrupa Birliği‟ne girildiğinde daha duyarlı ve hoşgörülü insanlar olacağına ilişkin görüş bildiren öğrencilerden biri olan Duygu, yazılı anlatımında “Benim yaşamım daha çağdaş hoşgörülü ve modern olur (St. 51)” biçiminde görüş bildirmiştir.

Arda'nın Resmi

Resimsel anlatımda en çok görüş belirtilen bu konuya ilişkin olarak Arda, ikiye böldüğü resminde Avrupa Birliği‟ne girdikten sonra, çok fazla bina yapılacağı için yeşilliklerin yok olacağını ve bu durumun erozyona neden olabileceğini vurgulamıştır. Sosyal yaşama ilişkin meydana gelebilecek değişimlere yönelik olarak yazılı anlatımında Arda, “Çok ünlü kişileri görebiliriz, ailemizle eğlenceye daha çok vaktimiz kalır (St. 16)” derken, Ahmet “Daha çok arkadaşımız olur ama bazıları yabancı (St. 32)” diyerek farklı kültürlere ilişkin algısını ifade etmiştir. Bu konuda Mehmet, “Bence Avrupa Birliği‟ne girelim. Çünkü ülkemiz ve onların ülkesiyle tanışmak istiyorum. Girmemiz iyi olur. Onların ülkesinde insanların yaşayışları, ilgi alanlarını, iyi insanlar oldukları vb. görmek istiyorum (St. 86-90)” biçiminde görüş bildirmiştir.arındaki gelişmelere ilişkin yazılı anlatımında Arda, Avrupa Birliği‟ne girildiğinde özel şirketlerle birlikte yeni iş olanaklarının olacağına ilişkin görüşünü “Daha iyi iş imkanları olabilir. Mesela özel firmada “araba tasarımcılığı” güzel bir meslek olabilir (St. 13-14)” biçiminde kendini ifade etmiş, Bahadır ise “Avrupa Birliği‟nin Türkiye için daha iyi işlerin olacağı (St. 68)” biçiminde görüş bildirmiştir. Bu konuya ilişkin öğrencilerin resimlerinde hiçbir anlatım ifadesine rastlanmamıştır. İlköğretim öğrencilerinin Avrupa Birliği‟ne girildiğinde kendi yaşamlarındaki değişimlere ilişkin görüşlerini yazılı anlatımlarında yaklaşık üçte bir oranında en çok sosyal yaşamlarında ve kendi eğlence araçlarında meydana gelebilecek değişimlere ilişkin olarak ifade ettikleri görülmektedir. Bu konuda öğrenciler resimsel ifadelerinde sosyal yaşamlarına ilişkin bir değişikliğin olacağını ifade etmezken, kendi eğlence araçlarının değişeceğini yalnızca bir öğrencinin ifade ettiği görülmektedir.

Eğlence araçlarına ilişkin olarak Emre yazılı anlatımında, kendi eğlence araçlarını teknoloji ile ilişkilendirerek belirttiği görüşünü Avrupa Birliği‟ne girersek benim için ailem için iyi yeni bir hayat olur. Ama mutlu olurum (St. 96)” biçiminde görüş bildirmiştir. Bu konuya ilişkin öğrencilerin resimlerinde herhangi bir ifadeye rastlanmamıştır. Görüldüğü gibi, öğrencilerin Avrupa Birliği‟ne girildiğinde meydana gelebilecek değişimlere ilişkin olarak yazılı anlatımlarında, daha çok çağdaşlaşma ve yenileşme olacağı ile bilim ve teknolojideki gelişmelere ağırlık verdikleri; resimsel ifadelerinde ise, daha adaletli ve kanunları olan bir ülke olunacağı ile temiz bir ülke ve çevreo luşacağına ilişkin vurgu yaptıkları görülmektedir. Bu bulgulara dayanarak, öğrencilerin yazılı anlatım ve resimsel ifadelerinde konuya ilişkin görüşlerini dile getirirken ağırlık verdikleri konuların farklı olduğu dikkati çekmektedir.

Benim hayatım çok değişir. Televizyon, cep telefonu, play station, game boy, gibi aletler daha iyi kaliteli olur (St.82)” biçiminde ifade ederken; Baha, “Benim için Yu-gi-oh kartları orijinal kartları çoğalır ve ucuzlar (St. 73)” demiştir. Eğlence araçlarına ilişkin olarak resimsel anlatımda Emre, yazılı anlatımında kullandığı ifadeyi yaptığı resmi anlatırken tekrarlayarak “benim hayatım değişecek, play stationum, game boyum, cep telefonum daha yeni ve kaliteli olur (St. 67-69)” demiştir.

İlk hikayede ördeklerin kendilerinden farklı olan ördeğe çirkin ördek diyerek onunla dalga geçmeleri çocuklarda olumsuz etki oluşturabilir.Bazı insanlar diğerlerinden farlıdırlar ve bu farklılık bazen onların çekingen olmalarına neden olur fakat ben hikayede bu bölümü değiştirerek çocuklara farklı olmanın kötü birşey olmadığını anlatmak istedim. İlk hikayede çirkin ördek sonradan güzel bir kuğuya dönüşmüştür ve hayatı sevmeye başlamıştır fakat bu geçen zaman içinde hep yanlızdır hep birşeylerden kaçmıştır ve hayatı boşa geçmiştir. İkinci hikayede diğer ördeklerden farklı olmasına rağmen diğer ördekler onu dışlamamış ve sevmişlerdir buda ördeğimizin hayattan kaçmamasını ve hayatı sevmesini sağlamıştır.Her insan birbirinden farklıdır ve her insan farklı olduğu için bir değeri vardır. Hikayemizde Ahmetinde dediği gibi farklı omak kötü birşey değildir.

ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU 2

Anne Ördek sabırla yumurtalarının kırılmasını bekliyordu. Vakit tamamlanınca ördek yavruları yumurtalarından çıkmaya başladılar. Fakat en son ve en büyük yumurta bir türlü kırılmıyordu. Sonunda yumurtanın beyaz kabuğu çatladı. Diğerlerinden daha gri ve farklı olan ördek yavrusunun küçük kafası göründü. Ördekler kendilerinden farklı olan bu yavru ördeği çok sevdiler ona güzel ördek adını verdiler. Güzel ördek çok mutluydu çünkü herkesten farklı olmasına rağmen kimse onu dışlamıyor herkes onu çok seviyordu.Güzel ördeğimiz büyüdüğünde çok güzel bir kuğu olmuştu.
      Dedesi bu hikayeyi Ahmete anlattığında Ahmet çok üzülmüştü. Çünkü sınıflarına yeni gelen Mike ı zenci olduğu için dışlamışlardı fakat Ahmet hatasını anlamıştı."Farklı olmak kötü birşey değil" değil dedi Ahmet ve dedesine bu hikaye için teşekkür etti.Bundan sonra Ahmet ve Mike çok iyi arkadaş olmuşlardı. Ahmet'de Mike 'da çok mutluydular.

    

Çirkin Ördek Yavrusu 1

Anne Ördek sabırla yumurtalarının kırılmasını bekliyordu. Vakit tamamlanınca ördek yavruları yumurtalarından çıkmaya başladılar. Fakat en son ve en büyük yumurta bir türlü kırılmıyordu. Sonunda yumurtanın beyaz kabuğu çatladı. Diğerlerinden daha gri ve farklı olan ördek yavrusunun küçük kafası göründü. Anne ördek yeni doğan yavruya bakarak ; "Umarım değişir.." dedi şevkatle. Zaman ilerliyordu ama ördek yavrusunun rengi hala griydi. Kümesin bütün hayvanları onunla alay ediyorlar, ona "çirkin ördek yavrusu" diye sesleniyorlardı.
Zavallı yavru o kadar mutsuzduki sonunda uzaklara gitmeye karar verdi. Gün boyunca yürüdü gece olunca ise çok yorulmuştu. Mola verdi. Bir yanda açlık, bir yanda korku...Ama yapabileceği hiç birşey olmadığından derin bir uykuya dalmakta gecikmedi.
Ertesi sabah su sesleriyle gözlerini açtı. Geceyi yaban ördeklerinin çılgınca eğlendiği küçük bir göl kıyısında geçirdiğini anladı. Bu gürültücü arkadaşlarına kendini tanıtmaya hazırlanıyordu. Birden bir tüfek sesi ile irkildi. hiç zaman kaybetmeden ordan uzaklaştı. Çok geçmemişti ki küçük ördek kendini bir çiftlikte buldu. Çiftliğin sahibi yaşlı kadın onu doyurdu. Ateşin yanında uyumasına izin verdi. Fakat yavru ördek bir göl bulabilme umuduyla oradan da uzaklaştı.
Günlerce bir göl bulabilmek için rastgele yoluna devam etti. Sonunda bir göl kıyısına ulaştı. Bu arada yanlız başına yaşamayı öğreniyordu. Bu göl kıyısında yavru ördek gün geçtikçe büyüyordu. Kendisi farkında olmadan görüntüsü değişiyordu. Geçen kuğuları gördükçe onların asil duruşları ve güzel görünüşlerinden dolayı iç çekiyordu.
İlkbaharda bir kuğu sürüsü gölün kıyısına yuva yapmaya geldi. Çirkin ördek yavrusuyla tanışmak için yaklaştılar. Fakat kendisini bu zarif kuşlarla arkadaşlık etmek için çok çirkin ve kaba buluyordu.Birden bire suda aksini gördü. O da ne!...
Kendisini güzel bir kuğuya dönüşmüş olduğunu farketti. Kuğu sürüsüne katıldı ve ömür boyu mutlu oldu.

giriş

HOŞ GELDİNİZ
Artık bloğumuzda paylaşımlara başlıyoruz. Güncel olayları bloğumuzda sizinle tartışacağız.